GARDAR EIDE EINARSSON
1976, Oslo. New York’ta yaşıyor.
Beyoğlu Şişhane’deki Deniz Palas’ın çatısındaki bir tabelada İngilizce olarak “Dünya Senin” yazıyor. Einarsson’un 9. Uluslararası İstanbul Bienali’ne katkısı öylesine kof bir vaat ki zalimliğin eşiğine gelmiş. Sunduğunun malum yetersizliğinin yanı sıra, tabela her bienalin bir anahtar bileşenini sorguluyor: naif kendi kendini yetkilendirme kavramı.
Scarface (1983) filmini başlangıç noktası alan Einarsson ana karakter Tony Montana’nın öğretisini benimser. Miami’ye eli boş gelen Kübalı mülteci Montana acımasızca 1980’lerin başında kentin en güçlü uyuşturucu imparatorluğunu kurar. “Dünya Senin” kendi kendine yetişmiş, çalışkan Montana’nın dünyanın kendine sunabilecekleri üzerindeki hakkını ortaya koyar: 1980’lerin genç erkek yuppileriyle aynı çizgide bir hayat tarzı ve dünya görüşü.
Bu slogan, Bienal bağlamına sunulunca, hem kazanılmış bir hakka sahip çıkar hem de karanlık bir selamlama işlevi görür. Sanatın üretim ve dağıtımının coğrafi olarak giderek daha da merkeziliğini yitirdiği ve hiçbir kentin hakkıyla güncel sanatın başkenti olma iddiasında bulunamayacağı bu dönemde, akla gelecek her kent kendini merkeze yerleştirmekte özgürdür. Slogan, hem kentin kendi kendini yetkilendirme tutkusunu hem de sanatçının gözünde bir kariyer fırsatı olarak bienal fikrini selamlar.
Genç sanatçılar için bir “keşifler kanalı” olarak bienal kavramını sorgulamaktan öte, Einarsson’un işi, periferinin merkeze meydan okuyup okuyamayacağı, veya periferinin hala merkezin söylemini mi takip etmek zorunda olduğu, veya meşrulaşma peşinde merkeze mi gelmek zorunda olduğu sorularını sezdirir.
Eivind Furnesvik
DENİZ PALAS APARTMANI | GARANTİ BİNASI