AHMET ÖĞÜT
1981, Diyarbakır. İstanbul’da yaşıyor.
“Başkasının Arabası”nda Öğüt bulduğu iki arabayı halihazırda kağıt ve karton kullanarak dönüşüme uğratıyor. Sahibinin iznini almaksızın sanatçı ilk arabayı tamamen sarı ile kaplayarak, tepesine çerçeveli bir tabela yerleştiriyor. Böylelikle araba standart bir İstanbul taksisi görünümünde yeni bir kimlik kazanıyor. İkinci arabanın yanlarına uygulanan bantlar ve tepesine yerleştirilen mavi-beyaz sirene benzer kutu ise başlangıçta düz beyaz olan aracı dikkate değer bir beceri ve ustalıkla bir polis aracına dönüştürüyor.
Öğüt, arabaları dönüştürmesini, bir tür vandallık gibi kurgulasa da, aksiyonları araçlarına dönen araba sahiplerinin kafa karışıklığı ve muhtemel şaşkınlıklarından öte bir zararla sonuçlanmamaktadır. Öğüt’ün polis arabası, sanatçının özellikle daha önceki bir video çalışmasına, bir polis memurunun genç bir adamı durdurarak aramasını konu ettiği “Ne Güzel Bir Gün”e gönderme yapmaktadır. Bu videoda tasvir edildigi gibi sivil polis, Öğüt’ün belleğinde varsayılan suç ve olası şiddete karsı duyulan korkunun katalizörü biçiminde belirmektedir. Sanatçının videosu, önceden duyduğu sahnelerin bir tekrar canlandırılması olduğu kadar, onun, Türkiye’nin doğusunda, bu tür polisleri taşıdığı herkesçe bilinen şüpheli beyaz arabanın çağrışım yaptığı sahneyi önceden düşlemesiyle ilgilidir. Öğüt’ün eğlenceli kağıt dönüşümleri ise, acımasız ve sert bir siyasal gerçekliğe ait anıları mümkün olan en espirili ve şaşırtıcı biçimde anımsatmaktadır; tıpkı “Başkasının Arabası” çalışmasında yer alan beyaz arabanın, sanatçının her vakit öyle olduğundan şüphe duyduğu polis arabasına dönüşmesi örneğinde olduğu gibi.
November Paynter
TÜTÜN DEPOSU