Uluslararası İstanbul Bienali Anasayfasıİstanbul Kültür Sanat Vakfı Anasayfası


















Misafirperverlik Alanı

Serbest Vuruş

Küratörlüğünü Halil Altındere'nin üstlendiği Serbest Vuruş sergisi, 34 sanatçının katılımıyla Misafirperverlik Alanı'na konuk oluyor.

Sergide yer alan sanatçılar: Songül Boyraz, Erkan Özgen, Nurullah Görhan, Ferhat Özgür, Hatice Güleryüz, Ahmet Öğüt, Hüseyin Karabey, Belmin Söylemez, Demet Yoruç, Merve Berkman, Cengiz Tekin, Gülşah Kılıç, Neşe Çoğal, Erinç Seymen, Murat Tosyalı, Ramazan Bayrakoğlu, Gülsün Karamustafa, Canan Şenol, Vahit Tuna, Bashir Borlakov, Özlem Günyol, Selim Birsel, Hakan Onur, Taner Ceylan, Mustafa Kunt, Berat Işık, Fatma Çiftçi, Burak Delier, Köken Ergun, İnci Eviner, Hunera Berxwedani, Nejat Satı, Sefer Memişoğlu, Osman Bingöl.

Sergideki yapıtların büyük bir bölümü, yakın Türkiye tarihinin yüzeyinde yer alan (açık ve net), ama konuşulmayan, bilinen sebepler yüzünden belleğin dışına itilmiş, ertelenmiş, söylenmesi gecikmiş/geciktirilmiş durumlar, olgular, yaşantılar ve sözler üzerinden, minör bir tarih yazımının olasılıklarını araştırıyor. Sergi, şiddetin hem iktidar, hem bireyler düzeyinde coğrafi ve tarihsel alanda meşruiyet kazandığı zamanları yaşayan, korku ve kaygının kilitlediği, kısıtladığı, duraksattığı varoluşlara serbest vuruş hakkı tanıyor.

Birbirini kesen/bütünleyen (iten ve çeken) katmanlar arasında; asker, ordu, üniforma, intihar, şüphe/şüphelilik, yasak, erotizm, kutsal ve idolü, geçmiş ve şimdinin deneyimlerini, alışılmışın dışında bir yaklaşımla yoklayan, kurcalayan Serbest Vuruş sergisi, izleyiciyi de bu dilin kuralları içinde tavır almaya zorluyor.

Gülsün Karamustafa Türkiye'de ilk kez sergilenecek Sahne adlı fotoğraf çalışmasıyla, bir darbenin yansımalarını kişisel tarihi üstünden iki defa mühürleyerek sunarken, Demet Yoruç, baba-asker-iktidarla özdeşleşen güç göstergesini Hulk'ın dev yumruklarıyla, içi boş bir imgeye indirgiyor. Burak Delier arkasında gizlediği satırla, militarizme karşı gardını alıyor, bizi de bu tehlikeli oyuna dahil ediyor. Hüseyin Karabey'in filmi, düşle, gerçek arasında mekik dokurken, Cumartesi Anneleri'nin arayışlarını belgeliyor. Murat Tosyalı ise, bir idol olarak Yılmaz Güney'i, yapıtına verdiği Yılmaz ismiyle, hem perçinliyor hem de, pop kültürün renkleriyle yeniden biçimliyor.

Serbest Vuruş, 9. Uluslararası İstanbul Bienali süresince politik sesleri İstanbul'da duyulur kılacak yeni bir alan yaratmayı hedefliyor.

Ayrıntılı Bilgi İçin:
Azra Tüzünoğlu
0 212 244 19 44
freekicksergisi@gmail.com

English Contact Printer Friendly Page Send to a friend